03 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

MHP İstanbul İl Başkanı Birol Gür'den CHP'li İBB Başkanı İmamoğlu'na sert tepki: HDP’ye bedel ödüyor!

CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Ekrem İmamoğlu'nun PKK, FETÖ, DHKP-C ve MLKP ile bağlantılı isimleri İBB'de işe aldığı ortaya çıkmıştı. Yaşanan gelişmelerle ilgili özel açıklamalarda bulunan MHP İstanbul İl Başkanı Birol Gür CHP'li İBB Başkanı İmamoğlu'nun terörün siyasi ayağı HDP'ye büyük bir bedel ödediğini belirtti. Gür, 'Seçimlerden önce HDP ile ittifak yapılan şehirlerde bu endişemizi dile getiriyorduk.' dedi. İşte Birol Gür'ün yaptığı açıklamalardan başlıklar: SEÇİMLERDEN ÖNCE UYARDIK Seçimlerden önce HDP ile ittifak yapılan şehirlerde bu endişemizi dile getiriyorduk. 31 Mart 2019'da HDP örtülü, İyi Parti tamponlu bir seçim yaptık. Ekrem İmamoğlu bugün HDP'ye büyük bir bedel ödüyor İYİ Parti'nin buradaki pozisyonu bu karanlık işbirliğini kamufle etmek ve pastadan pay almak. Bu sol örgütlerin İBB'deki kadrolaşması çok beklenen bir durumdu. İBB'NİN 3 KURULUŞUNDA YOĞUNLAŞTILAR Bize 2019 seçimlerinden bu yana bilgiler ulaşıyor. İBB iştirakleri arasında İSPARK, Ağaç A.Ş ve İSPER'de bu yasadışı sol örgütlerin yoğunlaştığını biliyoruz. Bizim bir rakam vermemiz doğru olmaz, İçişleri Bakanlığı'nda bu konuda en doğru veriler mutlaka vardır. İBB'Yİ İMAMOĞLU YÖNETMİYOR SON DAKİKA Ekrem İmamoğlu geçtiğimiz günlerde İBB'deki personel alımı ve kadrolaşma ile ilgili bazı rakamlar vermeye çalıştı. Arkasında duran Basın Danışmanı Murat Ongun kendisini 3 kez düzeltmek zorunda kaldı. Ekrem Bey kendi konusuna vakıf bile değil. Bu kadrolaşmalar başkaları tarafından yönetiliyor. MURAT ONGUN ÇARPITIYOR Burada bir kafa karışıklığı yaratılmaya çalışılıyor. Terör örgütü üyeliği iddiası ile yakalanmış, davası devam eden kişilerin, kesinleşmiş mahkeme kararı yok diye İBB'de kritik pozisyonlarda çalışmasına göz mü yumacağız? Bu şehirde yaşayan tüm insanların mahrem bilgilerine ulaşabiliyorlar. Bu bilgileri kimlerle paylaşıyorlar. Bu sorulara mutlaka cevap verilmeli. BU ÖRGÜTLERE İHALELER VERİLİYOR MU Sadece kadrolaşma da değil. Mesela yasadışı sol örgütlere hizmet alımı ve ihaleler veriliyor mu? Bu örgütlerle iltisaklı olanlar bu ihalelerden pay alıyor mu? Burada önemli bir rant var. Güneydoğu'daki çukurları kim kazdı? Bu örgütlere belediyelerden kaynaklar aktarılmadı mı? Bunlar kesinleşmiş mahkeme kararı yok denilerek geçiştirilecek meseleler değil.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan TÜSİAD'a çok sert tepki: Hükümete saldırmanın değişik yollarını aramayın bizimle mücadele edemezsiniz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma Vakfınca Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen 2021 İlim Yayma Ödülleri Töreni'nde, ödül sahiplerini tebrik etti. Kendisinin de İlim Yayma Cemiyeti'nden hizmet aldığını ve o hizmetle yetiştiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Rahmetli Menderes'in hakim kıldığı demokrasi ve özgürlük ikliminde, cemiyetimizin öncülüğünde ülkemizin ilk imam hatip okulu açılmıştır. Vakfımızın kurucularından birinin de rahmetli Turgut Özal olduğunu hatırlatmak isterim. Nesiller boyunca elden ele taşınan bu hizmet bayrağı inşallah bizden sonra da aynı şekilde dalgalanmaya devam edecektir. Bugün de cemiyetimiz öğrenci yurtlarıyla eğitim merkezleriyle burslarıyla ödülleriyle yerli ve milli duruşuyla ülkemiz sivil toplum kuruluşları arasında öncü bir role sahip. Mutluyum, özellikle de büyük ödülü, herhangi bir torpil söz konusu değil, Prof. Dr. Zekai Şen hocamızın almış olmasından dolayı da mutluyum. Zira İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken Zekai Şen hocamızdan İSKİ'de çok istifade ettik. Zira Veysel Eroğlu hocamızla birlikte onlar da o zaman İSKİ'yi gerçekten tırmandırdılar ve susuz İstanbul'u suya kavuşturdular. Kendilerinden Allah razı olsun." İki gün önce Türkiye Afrika Liderleri Zirvesinin kapanışının yapıldığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti: "İstiyorduk ki bu buluşma, bu birliktelik, bu dayanışma nasıl ki buradan farklı bir şekilde hitama erdi yine buradan ayağa kaldırdı. İnsanlığın asırlardır türlü şekilde karşısına çıkan vahşetle, zulümle, sömürüyle, riyakarlıkla, adaletsizlikle yüzleştiği bir dönemde bu elbette çok büyük sorumluluktur. Nitekim attığımız her adımda bu ağır yükün kimi zaman gönül ferahlatan, kimi zaman can acıtan tezahürleriyle karşılaşıyoruz. Mazlum ve mağdurların gözlerinde beliren umut ışığı bizi ne kadar ferahlatıyorsa çarpık düzenden nemalanan zalimlerin pervasız saldırıları da o derece canımızı yakıyor." "Ekonomik sancılar salgınla birlikte hızlandı" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziya Paşa'nın şiirindeki "Bir abd-i Habeş dehre olur baht ile sultan/Dahhakın eden mülkünü bir Gave perişan/İkbaline idbarına bel bağlama dehrin/Bir dairede devredemez çenber-i devran/Zalim yine bir zulme giriftar olur ahir/Elbette olur ev yıkanın hanesi viran" dizelerini seslendirerek, insanlara zulmedenlerin o çok güvendikleri evlerinin bir gün viran olmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Tarihin kendini dünyanın ve insanlığın hakimi sanan nice kudret budalasının hüsranına şahitlik ettiğini belirten Erdoğan, bugün o kifayetsiz muhterislerin isimlerini kimsenin hatırlamadığını söyledi. Erdoğan, günümüzün zalimlerin sonunun da farklı olmayacağını dile getirerek, şöyle konuştu: "Küresel yönetim ve ekonomi düzeninde bir süredir zaten yaşanmakta olan sancılar salgınla birlikte hızlanmıştır. Bizim de tek gayemiz işte bu süreci yani dünyanın devranının dönüşündeki değişimi mazlumlar ve mağdurlar lehine yönlendirebilmektir. Elbette bu mücadelenin çok derin ve geniş bir arka planı bulunuyor. Coğrafyamızda Anadolu'nun kapılarının ecdada önce güneyden sonra doğudan açılmasıyla başlayan çok çarpıcı bir hikayemiz var. İstanbul'un fethiyle çağ açıp çağ kapatacak mahiyet kazanan bu hikaye Yavuz'un hilafeti devralmasıyla birlikte oldukça farklı bir seviyeye ulaştı. Anadolu'daki varlığımızı Haçlı seferleriyle başlayıp Çanakkale Savaşlarına, Milli Mücadelemize ve nihayet günümüze kadar uzanan nice badirelere rağmen sürdürmeyi başardık. Çok çile çektik, çok fedakarlık yaptık, çok bedel ödedik ama hamdolsun mücadele sancağını asla yere düşürmedik. Bilhassa son iki asrımız sürekli bir uçtan diğerine savrulduğumuz arayışlarla geçti." Erdoğan, İlim Yayla Cemiyetini kuranların ve onlardan bayrağı devralanların yüreklerini yakan ne kadar mesele varsa hepsinin de yaşanılan bu savrulmaların eseri olduğunu kaydetti. Kudüs davasından, geçtiğimiz yılın temmuz ayında nihayete erdirilen -Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin müzeye çevrilmesi konusuna kadar bunun pek çok örneğin sayılabileceğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Bizim düşmana karşı verdiğimiz mücadele vatan topraklarıyla birlikte tüm kutsallarımızı koruma mücadelesiydi. Bizim vesayete karşı verdiğimiz mücadele tarihimize, kültürümüze, değerlerimize sahip çıkma mücadelesiydi. Bizim darbecilere karşı verdiğimiz mücadele varlığımızın gayesi olan özgürlüğümüze, geleceğimize, haysiyetimize sahip çıkma mücadelesiydi. Bizim emperyalizme karşı verdiğimiz mücadele hakkı, adaleti, hukuku, hakkaniyeti üstün tutma, insanlığımızı koruma mücadelesiydi. Hangi unvanı taşırsak taşıyalım, hangi görevde bulunursak bulunalım amacımız buydu. Bugün de aynı mücadeleyi veriyoruz. Yarın da inşallah aynı yolda yürümeyi sürdüreceğiz." "Türkiye'nin son 19 yılı yeni bir safhaya geçişin sembolü" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 19 yılının Cumhuriyet tarihinin de ötesine geçen kadim bir mücadelede yeni bir safhaya geçişin sembolü olduğunu vurgulayarak, ülkede sadece demokrasiyi güçlendirmekle, sadece hak ve özgürlükleri genişletmekle kalmadıklarını aynı zamanda asırlık özlemleri de dindirdiklerini söyledi. Attıkları her adımla bu ülkenin insanlarının inançlarıyla değerleriyle kültürleriyle vatan topraklarında var olma azminin asla bitmeyeceğini gösterdiklerini belirten Erdoğan, ülkede eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, şehircilikten spora kadar her alanda kurulan güçlü altyapıyla milleti hak ettiği hayat standartlarına kavuşturduklarını anlattı. "Aynı mücadeleyi ekonomide veriyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Eğer artık Türkiye küresel krizlere karşı bu derece dayanıklıysa krizleri fırsata çevirme konusunda bu derece özgüven sahibiyse gerisinde işte bu güçlü altyapı vardır. Şimdi aynı mücadeleyi ekonomide veriyoruz. Aslında son 8 yıldır yaşadığımız her hadisenin bir tarafında ekonomi hep vardı. Gezi olayları sırasında ağaç bahanesiyle hedef alınan projelerimizi tüketmeyin, ekonomiyi çökertin kampanyalarını ekranları başında bizi izleyenlere söylüyorum, hatırlayın. O gün yine ekonomi demiyorlar mıydı? FETÖ ihanet çetesinin 17/25 Aralık'tan 15 Temmuz'a kadar başlattığı tüm darbe girişimlerinde ekonomimizi sinsice kıskaca alma çabalarını hatırlayın. Terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz sınır ötesi harekatları engellemek için uluslararası alanda ekonomimize kur ve faiz üzerinden kurulan kumpasları hatırlayın. Ülkemizin diplomatik ve güvenlik hassasiyetlerini savunduğumuz için ekonomimize mahvetmek amacıyla alenen savrulan tehditleri hatırlayın. Büyüme rakamlarımızla üretimimizle istihdamımızla ihracatımızla bütçe dengelerimizle tüm göstergeler ülkemiz bakımından küresel çapta bir başarıyı işaret ederken kurda yaşanan dalgalanmaları da bu çerçevede değerlendirmemiz gerekiyor. Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu." Erdoğan, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin faiz rakamları ile enflasyon rakamları arasındaki fark 10 katı bulmuşken, yaptıkları sınırlı faiz indirimlerinin bu tablonun gerekçesi olamayacağını vurgulayarak, "Amerika'ya bakın, Avrupa'ya bakın. Hepsinde durum bir felaket. Coğrafyamızdaki iki asırlık kavganın gerisinde ne varsa, bugünkü gelişmelerin gerisinde de o vardır. Cumhuriyetimizin bir asra yaklaşan tarihindeki kalkınma hamlelerimizin önünün kesilmesinin sebebi neyse, bu gelişmelerin sebebi de aynıdır." ifadelerini kullandı. "19 yıl önce göreve geldiğimizde faiz, enflasyon bu durumda değil miydi? Buydu" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Biz, aldığımız kararlarla attığımız adımlarla faizi de enflasyonu da ve hatırlayın 6 sıfırı attığımız zaman bana karşı çıkanlar 'Taksim Meydanı'nda anırırım' diyen köşe yazarları şimdi yine aynı şeyleri söylüyorlar. Anırdılar mı? Hayır. Ama bunlar şu anda hala köşe yazarı. Aynı şeyleri bunlar yine yazıyorlar. Anırsalar da anırmasalar da elhamdülillah biz doğru yoldayız. Çünkü faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar hükmü bize öyle sıradan gelen bir hüküm değil. Diğer ülkeler hayata geçirdiğinde alkışlanan her adım, Türkiye teşebbüs ettiğinde akıl dışı bir saldırıyla karşılaşıyor. Ülkemizin yatırımla, istihdamla, üretimle, ihracatla büyümesi yerine, sanayisiyle, teknolojisiyle, finansıyla, alt yapısıyla dışarıya bağımlı kalmasını isteyenler, var güçleriyle direniyor." Bu kadar altyapı, üstyapı çalışmalarıyla 19 yıldır bir mücadele verildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda attığımız adımları bir yere koymak mümkün mü? Havalimanları, 26 havalimanından 56'ya çıkarken artık Anadolu'dan evine yarım saat mesafede gidebilme imkanını yakalama lüksüne ulaşmış bir Türkiye varken, kimse bunu konuşmuyor. Türkiye büyüyor, kimse bu büyümeyi konuşmuyor. Sıkıntılar var ama unutmayın ki Allah'ın yardımı ve milletimizin ferasetiyle bu mücadeleden de alnımızın akıyla çıkacağımızdan ben şüphe duymuyorum." dedi. "Ey TÜSİAD ve yavruları, size sesleniyorum..." Erdoğan, daha önce vesayetin kirli oyunlarına, dün sınırlara dayanan terör örgütleri üzerinden gerçekleştirilmeye çalışılan karanlık senaryolara hangi inanç ve iradeyle direnildilerse bugün de ekonomide aynı mücadeleyi verdiklerini dile getirdi. Fiyat artışlarının, insanların günlük hayatları üzerinde yol açtığı sıkıntıyı elbette bildiklerini ifade eden Erdoğan, "Kurdaki dalgalanmanın, fiyatlar üzerinde oluşturduğu istikrarsızlığın ve bunun yol açtığı belirsizliklerin elbette farkındayız ama vesayete, terör örgütlerine, darbecilere, küresel güç baronlarına nasıl direndiysek, bunlara karşı da direneceğiz. Şimdi buradan sesleniyorum, çekinme yok. Ey TÜSİAD ve yavruları, size sesleniyorum, tek göreviniz var; yatırım, üretim, istihdam, büyüme. Siz bunda ne yapıyorsunuz? Önce onu ortaya koyun. Kalkıp da hükümete saldırmanın değişik yollarını, versiyonlarını aramayın, bizimle mücadele edemezsiniz. Sizin cinsinizi de cibilliyetinizi de gayet iyi biliyorum. Sizin derdiniz başka ama bizim derdimiz bambaşka. Biz, vatan sevgisiyle, millet sevgisiyle yürüyoruz. Siz ise 'Acaba biz bu hükümeti nasıl çökertir de isteyeceğimiz, sömüreceğimiz bir yönetimi iş başına getirtiriz.' bunun için gayret ediyorsunuz. Bu millet size bu fırsatı vermeyecek." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dün millet olarak kendi canımız ve kanımız pahasına, ülkemizin istiklalini ve istikbalini korumuştuk. Bugün de malımızla, paramızla aynı fedakarlığı yapacağız. Koronavirüs salgını esnasında bu söylediğim kurum, kuruluşlar acaba ne kadar milletin yanında yer aldılar? Acaba kaç tane hastane kurup da devlete yardım ettiler? Biz, en zor anda bile şehir hastanelerimizi kurduk. Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar bunları yaygınlaştırdık, acaba bunlar ne yaptı? Hiç." Türkiye'nin ekonomide olağanüstü hale ihtiyacı olabileceği değerlendirmesinin akıl karışıklığının ötesinde bir durum olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu ülkeyi, emperyalistlerin çizdiği haritaların cazibesine kapılıp bölmeye çalışanların silahlarından çıkan kurşunlara terk etmedik ve terk etmeyeceğiz. Bu ülkeyi 1 dolar karşılığında vatanlarını satanların ellerine de bırakmadık bırakmayacağız. İnşallah bu ülkeyi döviz kuru üzerinden yeniden şekillendirmek isteyenlere de teslim etmeyeceğiz. Bu vesileyle, sorunsuz açıklamalarla, milletimizi karamsarlığa sürüklemek, yalan yanlış haberler yayarak piyasaları korkutmak isteyenlere itibar edilmemesi gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum." ifadelerini kullandı. Hükümetin uyguladığı ekonomi politikasının, kur tarafındaki konjonktürel dalgalanmalar dışında tamamen belirledikleri doğrultuda ilerlediğinin altını çizen Erdoğan, Türk ekonomisinin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da serbest piyasa ekonomisi kurallarına uygun şekilde yoluna devam edeceğini kaydetti. "Döviz kurundaki istikrarı, piyasanın kendi işleyişi içinde sağlayacağız" Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Aynı şekilde kontrollü 'Kambiyo rejimi' gibi zırvalıkları gündeme getirenleri de asla masum görmüyoruz. Döviz kurundaki istikrarı, bu tür zırva yöntemlerle değil, piyasanın kendi işleyişi içinde sağlayacağız. Ekonomide bir kural vardır, dere yatağında akar ve bizim de şu anda takip ettiğimiz yol budur. Buradan tüm vatandaşlarıma, ekonomide verdiğimiz mücadelede devletlerinin ve hükümetlerinin yanında daha güçlü şekilde yer almaları çağrısında bulunuyorum. Geldiğimiz noktada sırf daha çok kazanç hırsıyla, fiyatları şişirmekle, stokçuluk yapmakla, dün ülkemizi darbe ile esir almaya çalışanlara destek çıkmak arasında bir fark kalmamıştır. Cuma gününden beri bir dedikodudur almış başını gidiyor. Pazartesi gününden itibaren, ciddi manada finans dünyasında sıkıntılar yaşanacakmış. Ya bunu ancak ihanet içinde olanlar söyler. 'Biz nasıl ayakta dimdik duracağız' demiyor, pazartesiden itibaren bu tür sıkıntıların olacağından bahsediyor. Bunlar aynı zamanda keramet ehli galiba. Merak etmeyin, böyle bir durum söz konusu değil, biz dimdik ayaktayız." Göreve geldiklerinde, Türkiye'nin IMF'ye 23,5 milyar dolar borcu olduğunu hatırlatan Erdoğan, o dönem Merkez Bankası'nın döviz rezervinin 27,5 milyar dolar olduğunu anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervini 135 milyar dolara kadar çıkardık. Daha sonra bir düşüş yaşandı, yoktum. Cumhurbaşkanıydım. Daha sonra bir düşüş yaşandı, yoktum, Cumhurbaşkanıydım. Şimdi yeniden 100 milyar doların üzerine döviz rezervimiz çıkmış vaziyette. Toparlayacağız, daha yukarılara bu rakam çıkacak. Herhalde George, Hans bunlar gelip de bizim Merkez Bankamızın döviz rezervini yükseltmeyecek. Biz yükselteceğiz, bundan hiç endişeniz olmasın. Nasıl 27,5 milyar dolardan döviz rezervini alıp buralara getirdiysek şimdi yine aynı şekilde daha yukarılara bunu çıkaracağız ve çıkarıyoruz. Bizim kasamız boş değil, kasa mevcudumuz gayet iyi. Türkiye'ye karşı oynanan oyunun en etkili silahı haline gelen döviz kurunu dengeye oturtmak da fiyatları makul seviyede tutmak da bizim elimizdedir. Şayet bugün, her birimiz üzerimize düşeni yaparsak emin olun birkaç ay içerisinde çok daha güçlü, büyük, müreffeh Türkiye'nin kapılarının önümüze açıldığını göreceğiz. Biz buna yürekten inanıyoruz. Bize inanan, bize güvenen her vatandaşımızı da seferberlik ruhuyla ülkemizin gelecek yarım asrının, bir asrının belirleyicisi bu vizyona sahip çıkmaya davet ediyoruz."

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan CHP'li Özgür Özel'e sert tepki: Çağ dışı olan senin faşist zihniyetin!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle: Siyaset kapısı hacet kapısıdır. Elbette her talebi karşılamak mümkün değildir. Muhalefet sadece seçimden seçime vatandaşa gider, meydanlarda verdikleri sözü bir daha hatırlamazlar. Geçtiğimiz hafta yapmış olduğumuz toplantının açılışında da ifade etmiştik. Yaşadığımız coğrafyada her günümüz zorlu bir mücadele ile geçmiştir. Yaşadığımız şu dönemin de kritik olduğuna inanıyorum. Defalarca yaşadığımız senaryo tekrar üzerimizde denenmek isteniyor. Sadece geçtiğimiz 8-9 yıla baktığımızda bile gerçeği görebiliriz. ÇİFTÇİYE GÜZEL HABER Şimdi çok daha büyük bir atılımın içine girdik. Türkiye'yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirecek adımları atıyoruz. Gezi olaylarından 17/25 Aralık'a kadar her saldırı aynı gaye ile tertip edilmiştir. Bizi yolumuzdan döndürmeye muvaffak olamadılar. Dünya salgınla başlayan sağlık krizi ve ekonomik krizle sarsılırken Türkiye hedeflerine doğru yürüyüşünü hızlandırmıştır. İhracatta 2021'i açıkladık, 225 milyar doların üzerinde bir rakamla tamamlamamız doğru yolda ilerlediğimizin göstergesidir. Bu millet çalışıyor ama ana muhalefet yavruları ile birlikte bu çalışmaları görmüyor. Hazine'ye ait tarım arazilerini kira ile kullanan çiftçilere bir müjde verelim. Çiftçilerimizin bu yerlerin ecri misil bedelinin yarısına kiralamayı zaten sağlamıştık. Bu 55 bin çiftçimizin kira sözleşmelerinin yıllık artış bedelini yüzde 22'den yüzde 9'a indiriyoruz. Bu uygulamadan yeni hazine arazisi kiralayacak çiftçilerimiz de faydalanabilecektir. Muhalefet diye karşımıza çıkartılan yamalı bohçanın kifayetsizliğini ve tutarsızlığını örnekleri ile gösterin. Türkiye 2023 hedeflerine ulaştığında milletimizin elde edeceği kazanımları sık sık anlatın. Ülkemiz 2023 kavşağına yaklaştıkça sorumluluğumuz da artıyor. Muhalefetin ülkemize dair hiç bir vizyonu olmadığı milletimiz tarafından görülüyor. Muhalefet de başarısızlıklarını örtmek için her yola başvuruyor. Bu denli yalanı bu denli sergileyen başka bir parti ben siyasi hayatımda görmedim. Yamalı bohça ittifakının sözde milliyetçi ortağı şehit yakınlarına galiz küfürler savururken, diğeri toplumun tüm kesimlerine tehditler yağdırıyor. Paşa keyfi kimi isterse hedef tahtasına onu koyuyor. "ENFLASYONUN DA KÖPÜĞÜNÜ ALACAĞIZ" Sıkıntılar da yaşamıyor değiliz. Döviz kurundaki aşırı dalgalanma gibi tatsız hadiseleri bu yolda önümüze çıkan dikenler, çakıllar olarak görüyoruz. Bunları kısa zamanda geride bırakacak, ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına mutlaka dahil edeceğiz. İnşallah en zor geride bıraktık. Bundan sonra emeklerimizin karşılığını alma vaktidir. Bu süreçte vatandaşlarımıza daha çok ulaşmamız, yapacaklarımızı onlara daha sık anlatmaktır. Döviz kuru üzerindeki köpüğü hızla almıştık, enflasyondaki köpüğü de süratle alarak ülkeyi bu görüntüden kurtaracağız. Vatandaşlarımızı ne döviz kurundaki dalgalanmanın ne de fahiş fiyat artışlarının yükü altında bırakmamakta kararlıyız. CHP'Lİ ÖZGÜR ÖZEL'E TEPKİ Millet adına hesap sormakla mafyacılık oynamayı karıştırır oldular. Şimdi de doğrudan millete ve milletin inancına, değerlerine hakaret etmeye başladılar. Helalleşme diye çıktıkları yolculukta tek parti faşizmine geri döndüler. Geçenlerde Bay Kemal'in yardımcısı çıkmış Diyanet'in okul öncesi eğitim vermesini eleştiriyor. Hakaretlerini doğrudan milletin inancına kadar vardırıyor. Dinini öğrenen çocuklar üniversiteye gidince bilimin B'sini bilmiyormuş. Neymiş Diyanet İşleri Başkanlığı'nın okul öncesinde evlatlarımıza eğitim vermesi çağdışıymış. Bre gafil asıl çağdışı olan sensin, senin bu faşist zihniyetin... Asıl gerici olan sen ve senin gibiler marjinal ideolojilerin at gözlüğünden bakanlardır. CHP Genel Başkanı'na soruyorum, Diyanet'in görevini hakkıyla yapmasından niçin gocunuyorsunuz? Çocukların Kuran'ı öğrenmesi sizi neden rahatsız ediyor? Artık cambazlığı, sahtekarlığı bırakın. Yeri geldiği zaman Kuran'a sahip çıkacaksınız yeri geldiğinde de ağzınızda hangi kusmuk varsa onu kusacaksınız. CHP Genel Başkanı bu skandalı karanlıkta ıslık çalarak geçiştiremez. Bunun bedelini ödeyecek. CHP Genel Başkanı, başta ortaçağ zihniyeti ifadesi olmak üzere bu hezeyanları açıklamalı, şayet izah edemiyorsa çıkıp milletten özür dilemeli. Aksi takdirde milletimiz CHP'ye gereken dersi sandıkta verecektir. Biz de AK Parti olarak meselenin üzerine gitmeye devam edeceğiz.

2 yıl önce

Bakan Kurum'dan sert tepki: HDP’nin sözcüsü, Kandil’in sözlüsü mü oldunuz?

Nevşehir’e 20 yılda 12,5 milyar liralık yatırım yaptıklarını, 2,2 milyar lira yatırımla 7 bin 471 konut ve sosyal donatı ürettiklerini, yatırım değeri 735 milyon lira olan 2 bin 294 konut, 57 dükkân, 4 ticaret merkezi, sağlık ocağı, jandarma binası, okul ve caminin yapımına devam ettiklerini belirten Bakan Murat Kurum, 94 milyon lira yatırımla 274 konut ve dükkânların da temellerini bugün atacaklarını söyledi. Nevşehir esnafına dükkân, Nevşehirlilere 4’üncü millet bahçesi müjdesi veren Bakan Kurum; Kızılçukur, Derbent ve Esentepe mevkilerinde ticari karşılama merkezleri yapımı için birkaç ay içerisinde ihaleye çıkacaklarını ve karşılama merkezlerinin yapımına ivedilikle başlayacaklarını da açıkladı. “TOKİ eliyle Ürgüp Üçgüzeller mevkiinde Kentsel Dönüşüm kapsamında yapılacak ticari karşılama merkezinin ihalesini Şubat ayı içerisinde yapacağız.” bilgisini veren Bakan Kurum, “Biz bu şekilde milletimize olan sözümüzü tutmaya çalışırken bazılarının teröristlerle söz kestiğine şahit oluyoruz. Yozgat’ta ‘Kandil’i yerle bir edeceğim’ diyen, bugün ise TBMM’de onlarla kol kola gezenlere ne oluyor? Yoksa siz de HDP’nin sözcüsü, Kandil’in sözlüsü mü oldunuz?” diye sordu. Belediye başkanlarıyla istişare toplantısı Nevşehir Kentsel Dönüşüm Konutları ve Derinkuyu Arıtma Tesisi Temel Atma Töreni’ne katılmak için Nevşehir’e gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sabah saatlerinde belediye başkanlarıyla bir araya geldi. Bakanlığın ve belediyelerin il ve ilçelerdeki tamamlanan, devam eden ve planlanan projelerinin değerlendirildiği ve yeni projelerin istişaresinin yapıldığı toplantı sonrası Cuma namazı için Uçhisar Merkez Camisi’ne geçen Bakan Murat Kurum, ardından 135’i Nevşehir Kalesi Kentsel Dönüşüm alanında, 274’ü Kozaklı Emek Mahallesi’nde olmak üzere toplam 409 konut ile Derinkuyu İçme Suyu Arıtma Tesisi Temel Atma Töreni’ne katıldı. 20 yılda Nevşehir’e 12,5 milyar lira yatırım Son 20 yılda Nevşehir’e 12,5 milyar lirayı aşkın yatırım yaptıklarını belirten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum, Bakanlığının ise Nevşehir için 3.5 milyar liralık proje ürettiğini ve üretmeye de devam ettiğini kaydederek, “Şimdi burada; toplam yatırım bedeli yaklaşık 200 milyon lira olan çok önemli projelerimizin temellerini hep birlikte atıyor, şehrimizde yeni ve tarihî bir dönemi başlatıyoruz. Nevşehir’imizi de ‘tarihe vefa geçmişe saygı’ sloganıyla ihya ediyor, şehrimizin o eşsiz jeolojik ve tarihi dokusunu gün yüzüne çıkaracak adımlarımızı atıyoruz. Geldiğimizde gerek yerli gerek yabancı turistlerimiz buradaki bu tarihi dokudan daha güzel bir şekilde istifade etsin istiyoruz. Nevşehir Kalesi çevresinde; 11 mahallemizde, toplam 700 bin metrekare alanda kentsel yenileme ve dönüşüm çalışmalarımızı tüm hızıyla devam ettiriyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar Mehmet Akif Ersoy Mahallemizde sosyal donatı alanlarıyla birlikte 3 bin 750 konut ürettik, yeni bir yaşam alanı kurduk. Sosyal donatılarıyla, yeşil alanlarıyla vatandaşımızın hak ettiği altyapıyla bu konutlarımızı teslim ettik ve vatandaşlarımız mutlu bir şekilde içerisinde yaşıyorlar. Hiçbir vatandaşımızı da bu dönüşüm sürecinde mağdur etmedik. Önce konutlarımızı inşa ettik; sonra hak sahibi vatandaşlarımızı bu alanlara taşıdık. Bu süreçte de onlara kira yardımı, eşya yardımı, taşınma yardımı gibi her türlü desteği de vermeye gayret gösterdik. Nevşehir Kalesi Tarihi Dönüşüm ve Kentsel Yenileme Projemizle birlikte yatırım değeri 75 milyon lira olan konutlarımızın, dükkânlarımızın yine sağlık ocağımızın temellerini atıyoruz. Vatandaşlarımız için yeni sağlıklı evler, yuvalar ve işyerleri yapıyoruz.” dedi. “Eşsiz bir doğa ve tarih koridoru oluşturuyoruz” Bakan Murat Kurum, Nevşehir yatırımlarına ilişkin açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “İçerisinde tünellerden mezar odalarına, suyollarından kaya oyma kiliselere ve manastırdan kamusal alanlara kadar birçok yaşam alanını barındıran dünyanın en büyük yamaç yerleşimini gün yüzüne çıkardık. Buradaki 430 bin metrekarelik alan Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından arkeolojik sit alanı ilan edildi. Böylelikle binalar arasında sıkışıp kalmış bir kayıp şehri, Kayaşehri’mizi, tarihî kimliğiyle yeniden kazandırmış oluyor, milyonlarca ziyaretçimize açmış oluyoruz. Ayrıca bu projemizle Kızılırmak’tan Nar Vadisi boyunca; çevresinde Kurşunlu Camii, Meryem Ana Kilisesi ve Kayaşehir gibi çok kıymetli tarihî mirasları barındıran Nevşehir Kalesi’ne kadar eşsiz bir doğa ve tarih koridoru oluşturuyoruz. Yine dünyanın göz bebeği Kapadokya’mızda, ekolojik koridorlarla şehrimizi merkeziyle bütünleştirecek bir doğa, tarih ve medeniyet aksı daha oluşturacağız. Bu büyük tarihî dönüşüm ve kentsel yenileme projemiz Nevşehirli kardeşlerimize, ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu olsun.” Bakan Kurum’dan esnafa müjde! Bir başka kentsel dönüşüm projesini de yine TOKİ eliyle Kozaklı ilçesi Emek Mahallesi’nde yaptıklarını, içerisinde tek katlı 52 atölyenin bulunduğu küçük sanayi sitesi alanında, 94 milyon lira yatırımla 274 konut ve 6 dükkânın da temellerini bugün atacaklarını ifade eden Bakan Kurum, atölye sahibi esnaflara müjde verdi. Murat Kurum, şunları söyledi: “Buradan sizlerin huzurunda atölye sahibi esnaflarımıza da bir müjde vermek istiyorum. Esnaflarımızı mağdur etmiyor, burada kentsel dönüşümle üreteceğimiz konutlarda onlara hak sahipliği veriyoruz. Kendi yerlerinde oturacaklar, buradaki uygun ödeme koşulları ile vatandaşlarımız bu konutları alabilecekler. Yine bu projemiz kapsamında kaba inşaatını tamamladığımız İlçe Jandarma Komutanlığımızın binasını da en kısa zamanda tamamlayarak yeni yerine taşıyacağız. Emek Mahallesi Kentsel Dönüşüm konutlarımız ve dükkânlarımız da Nevşehir’imize, Kozaklı’mıza hayırlı olsun.”

2 yıl önce

Fırat Tanış'tan Ekrem İmamoğlu'nun 'Tiyatro Oynamaya Kalkmasınlar' İfadelerine Sert Tepki

İBB başkanı Ekrem İmamoğlu seçildiği günden bu yana İstanbul’a bir çivi dahi çakmamış, her defasında projelerin AK Parti tarafından engellendiği yalanına sığınarak köşeye sıkıştığında parmak sallamayı marifet saymıştı. Ekrem İmamoğlu, "Bana bütçe dersi vermeye kalkmasınlar akıllarını başlarından alırım. 16 milyon aklınızı başınızdan alır" dedi. İmamoğlu, “İstanbullunun 300 tane yeni metrobüs hattındaki otobüsle buluşmasını 1.5 senedir engellemiş oldular. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde tiyatro mu oynadı.” Fırat Tanış İmamoğlu’na kapak niteliğinde cevap geldi. İmamoğlu'nun İstanbul'da yapımı onaylanmayan projeler için 'Tiyatro oynamaya kalkmasınlar' ifadesine Tanış 'Ahlaksızlığı tiyatro sanatıyla tarif eden siyasi iradeden kültür sanat politikası üretmesini bekliyoruz' sözleriyle tepki verdi.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Meral Akşener'e sert tepki: Cumhurbaşkanımıza karşı kullanılan bu sözler asla kabul edilemez

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Sözcü Çelik şunları söyledi; İyi Parti Genel Başkanı Sn Akşener’in partisinin grup toplantısında CUMHURBAŞKANIMIZ hakkında sarfettiği sözleri kınıyoruz. Sn Cumhurbaşkanımıza karşı kullanılan bu sözler asla kabul edilemez. Teröristbaşının hapisten çıkarılacağını söylemek iftira siyasetidir. Bu yaklaşım her türlü siyasi değerin çiğnenmesi demektir. Bu şekilde hem Cumhurbaşkanlığı makamına hem de Türk adaletine iftira atmak bir siyaset yapma biçimi değildir. Cumhurbaşkanımız gerek başbakanlığı döneminde gerekse şimdi devletimizin başı olarak teröre karşı en güçlü mücadelenin verilmesinin arkasındaki iradedir. İnsanlığın ve milletimizin düşmanı teröre karşı en güçlü ve tavizsiz mücadele Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sürmektedir. Sn Akşener’in “teröristbaşının serbest bırakılacağını” iddia edip, ardından Cumhurbaşkanımıza ve Cumhur ittifakına saldırması ise siyasi iftiradan başka birşey değildir. Devletin başına bu şekilde iftira atmak, en temel siyasi ahlak ilkelerine aykırıdır. Herkes Cumhurbaşkanımızın terörle mücadele iradesinin, ne teröre ne de teröristlerin başlarına geçit vermeyeceğini bilir. Cumhur ittifakı bu bu konuda tavizsizdir. Bunun dışında birşeyi iddia etmek sadece ve sadece siyasi iftiradır. Muhalefet, Türkiye gündemini asılsız iddialarla işgal etmeye son vermeli, Terörle mücadele namına bir ciddiyet gösterecekse öncelikle sağını solunu kontrol etmelidir. İttifaklarında PKK/PYD/YPG’nin terör örgütü olduğunu kabul etmeyen kaç kişi var iyi saymalıdırlar. Asılsız iddialar yaymak, olmayan birşeyden varmış gibi bahsetmek sadece terör örgütünün kara propagandasına malzeme sağlamaya yarar. Bu da terörle mücadele konusunda basiretsizlik göstergesidir.  Cumhurbaşkanımız her türlü terör örgütüyle tavizsiz mücadele etmeye kararlıdır. Bunu tüm dünya görmüştür. Bu mücadeleyi teröre destek veren ülkeler de iftira siyaseti üretenler de zaafa uğratamayacaktır.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret eden Sedef Kabaş sert tepkisi: Sedef, edepsiz, yanında oturup arkasına sığınanlar daha edepsiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a televizyon programında söylediği hakaret dolu sözler nedeniyle hakkında soruşturma açılan gazeteci Sedef Kabaş saat 02.00 sıralarında Sarıyer’deki evinde gözaltına alındı. Konuya ilişkin olarak Twitter'dan açıklama yapan Soylu, şu ifadeleri kullandı: "İnsanı hayvandan ayırt eden edepdir." demiş Şems-i Tebrîzî... Edebini, insanlığını kaybetmişler, sıra sıra dizilmiş, debelendikleri haset ve hakaret çukurundan Milletin Adamı'na edepsiz laflar etmişler. Sedef, edepsiz, Yanında oturup arkasına sığınanlar daha edepsiz...

2 yıl önce

Bahçeli'den Sedef Akbaş'a sert tepki: Faşizan sözleri kınıyorum

Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "kin ve nefretine yenilmiş, ifade ve düşünce hürriyetini tersten yorumlamış tetikçi bir gazetecinin Cumhurbaşkanı'na karşı ağır ve affedilemez hakaretinin ne demokrasiyle, ne basın ahlakıyla, ne de hukukun evrensel ilkeleriyle bağdaşacak bir çarpıklık ve çürüklük olduğunu" kaydetti. Kötü sözün bumerang gibi olduğunu, önünde sonunda dönüp dolaşıp sahibini bulacağını belirten Bahçeli, "Bilhassa bu sözde gazetecinin kelepçe takılmamasına rağmen, takılmış gibi imaj uyandırma gayretkeşliği zelil bir oyun, zillet bir tiyatrodur." açıklamasında bulundu. Demokrasinin saygı ve tahammül sistemi olduğunu anımsatan Bahçeli, şunları kaydetti: "Bundan nasibini alamayan müfsitlerin üslubu hastalıklı, usulü hayasızlıktır. Anılan gazetecinin tutuklanmasıyla bağımsız ve tarafsız yargı süreci başlamıştır. Herkes yargı kararını sabırla beklemek ve riayet etmek durumundadır. Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan çirkin saldırıyı, husumetle pekişmiş anti demokratik ve faşizan sözleri kınıyorum. Bu konuyu cepheleşme malzemesi yapmak için sıraya giren çevrelerin hesap hatası yapmaktan ve yanlışa ortak olmaktan kaçınmalarını hassaten tavsiye ediyorum."

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 27 28